Tek çocuk
olarak benliği yüksek yetiştilmiş bir kızdım ve büyüdüğümde de tek sorumluluğum
çalışmak oldu. (onuda bi zahmet yapmalıydım tabi :)
Düşünüyorum
da her istediğim yapılmış aslında. Hani norm olarak mahalleyi baz alırız ya,arkadaşlarımın bir bebeği varken ben mahallede bi çuval bebeği bi oraya bi buraya taşır yerlere dökerdim.
(sonra çalındı,eee taşırsan ortalarda)
Sonra
evlendim, artık değişirim dedim. Kendimden
mutlaka vazgeçerim. Aslında biraz geçtim
de çok değil (şair burada eşine “kızma hayatım elbette değiştim” diyor )
Neyse, bir
bebek aşkı vardı ama “nasıl olacak bu işler, hep ona kıyafet almak
gerekecek,hep onla ilgilenmek gerekecek, artık sinemaya gitmeyecek miyiz, peki
Zara’da ben kabindeyken bebeği nereye koyacağım, tatile gittiğimizde anneme mi
bırakcaz?” diye düşünmekten 3 sene ertelemiş olduk eşimle.
Hele onun
sorularını buraya yazmıyorum hiç, bigün planları yaş yaş anlatırken 40 yaşın
müsait olduğunu söyledi ve bu konu 2 sene daha kapandı :)
Sonra bir
aydınlanma yaşadık ve nedense istemeye başladık. Birimizden biri cayar diye de
pek dillendirmedik. (yani ben öyle yaptım hayatım :D)
Sonra baktım
bişeyler ters gidiyor test aldım ve anam ! 2 çizgide kırmızı.. ikiside mi
kırmızı olacaktı, acaba yanlış mı, ben mi yanlış anladım paniğiyle eşimi aradım
, a-aaa dedi ki “yanlıştır o yeaa!” hayda dedim ki ben beta testine gidiyorum.
Gittim
hastaneye,gidene kadar yukarda o sorduğum sorular kafamda münazara yapıyor. Bende sadece dinliyorum. Dedim dur bakalım Beta
kaç.. Eve gittim sonuçlar için aradım. Beklediğim değer; 20 ile 7300 arası iken
telefondaki ses “30.300” dedi. Dedim heralde okuyamadı, “nasıl yani bir daha
söylermisiniz” dedim. “30.300” dedi. Dedim “nasıl olur 4 haftadan önce olamaz
bu bebek”. “O halde çoğul gebeliktir”dedi.
Hayatımda bu
kadar tepkisiz kaldığımı hatırlamıyorum. Beynimdeki münazara sona erdi.
Katılımcılar ayağa kalkıp evlerine gittiler. Ben hala sahneye bakıyorum. Sahne
bomboş ama arkadan gürültüler geliyor.
İNGAAAA X3 Yavaştan beynim ayıldı dedim ki belki 3üz değil ikizdir
üzülme.. A-aaa kendimi nasıl
sakinleştirmişim yazııkk :)
Bu esnada
Burak’ı hala arayamıyorum tabi, bianda Yay burcunun verdiği güce dayanarak ya
ona göre samimi bana göre ağlak bi cümle söylerse diye acaba ne şekilde
söylesem diye düşünüyorum.
“Burak!
Çoğul gebelikmiş.. Düşünsene bi taşta 2 kuş !
Yok.
“Hayatım
inanmayacaksın ama bi düzine çocuğumuz olacak”
Yoook.
“Burak,
bundan sonra çok çok çalışacak ve evde artık hiç kafanı dinleyemeyecek ve gezemeyeceksin,
GELİYOLAR BURAAAKK!
Evet. İçimden
gelen buydu.
Ama ben
nolur nolmaz şöyle dedim.
“hayatım bu
telefondaki kadın matematik bilmiyo heralde saçma bi rakam okudu bi gidip
görelim evrağı”
Hastaneye
gittik ve amanın ne duyayım meğer 3300 müş ! Yani tek çocuk !Sadece biiirr … ohh
beee..
Dolasıyla
birden korkum yok oldu. Bu tam olarak Rabbin bana “o kadarda korkma neler var
neler ” deme şekliydi.
Hamileyken
bu umarsız ve çılgın halimle nasıl baş edeceğimi düşündüm durdum. Benle
birlikte de gördüğüm kadarıyla etrafımdaki herkes düşünmüş ki “Ay Çağla şahane
anne oldun şaşkınım” diyenler çok.. Bende içimden “elbette Anne zaten
şahanedir?!” diye düşünüyordum. Geçenlerde neden onların böyle düşündüklerini
düşünüyorken bende onlar gibi düşünmeye başladım.
Şu geçtiğimiz 5 ayda, ben Nefes’i büyütmüşüm ama daha çok o beni büyütmüş. Benliğimi bölüşmüş işte şimdi tamda olması gerektiği kadar ben olmuşum. Ruhum bi kaç pencereyi daha açmışta, ufku daha net görüyormuş gibi.. Beni büyüttüğün için teşekkür ederim kızım.. Ne tatil ne kıyafet ne sinema.. benim tatilimde sinemamda kollarıma giyindiğim kıyafetimde sensin..
Ama çokta
büyütme e mi evladım :D
Sevgiler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder