2 Eylül 2016 Cuma

Kim kimi büyüttü ben anlamadım ...



Tek çocuk olarak benliği yüksek yetiştilmiş bir kızdım ve büyüdüğümde de tek sorumluluğum çalışmak oldu. (onuda bi zahmet yapmalıydım tabi :)

Düşünüyorum da her istediğim yapılmış aslında. Hani norm olarak mahalleyi baz alırız ya,arkadaşlarımın bir bebeği varken ben mahallede bi çuval bebeği bi oraya bi buraya taşır yerlere dökerdim. (sonra çalındı,eee taşırsan ortalarda) 
Sonra evlendim, artık değişirim dedim.  Kendimden mutlaka vazgeçerim.  Aslında biraz geçtim de çok değil (şair burada eşine “kızma hayatım elbette değiştim” diyor )
Neyse, bir bebek aşkı vardı ama “nasıl olacak bu işler, hep ona kıyafet almak gerekecek,hep onla ilgilenmek gerekecek, artık sinemaya gitmeyecek miyiz, peki Zara’da ben kabindeyken bebeği nereye koyacağım, tatile gittiğimizde anneme mi bırakcaz?” diye düşünmekten 3 sene ertelemiş olduk eşimle.
Hele onun sorularını buraya yazmıyorum hiç, bigün planları yaş yaş anlatırken 40 yaşın müsait olduğunu söyledi ve bu konu 2 sene daha kapandı :)
Sonra bir aydınlanma yaşadık ve nedense istemeye başladık. Birimizden biri cayar diye de pek dillendirmedik. (yani ben öyle yaptım hayatım :D)

Sonra baktım bişeyler ters gidiyor test aldım ve anam ! 2 çizgide kırmızı.. ikiside mi kırmızı olacaktı, acaba yanlış mı, ben mi yanlış anladım paniğiyle eşimi aradım , a-aaa dedi ki “yanlıştır o yeaa!” hayda dedim ki ben beta testine gidiyorum.
Gittim hastaneye,gidene kadar yukarda o sorduğum sorular kafamda münazara yapıyor.  Bende sadece dinliyorum. Dedim dur bakalım Beta kaç.. Eve gittim sonuçlar için aradım. Beklediğim değer; 20 ile 7300 arası iken telefondaki ses “30.300” dedi. Dedim heralde okuyamadı, “nasıl yani bir daha söylermisiniz” dedim. “30.300” dedi. Dedim “nasıl olur 4 haftadan önce olamaz bu bebek”. “O halde çoğul gebeliktir”dedi.
Hayatımda bu kadar tepkisiz kaldığımı hatırlamıyorum. Beynimdeki münazara sona erdi. Katılımcılar ayağa kalkıp evlerine gittiler. Ben hala sahneye bakıyorum. Sahne bomboş ama arkadan gürültüler geliyor.  İNGAAAA X3 Yavaştan beynim ayıldı dedim ki belki 3üz değil ikizdir üzülme..  A-aaa kendimi nasıl sakinleştirmişim yazııkk :)
Bu esnada Burak’ı hala arayamıyorum tabi, bianda Yay burcunun verdiği güce dayanarak ya ona göre samimi bana göre ağlak bi cümle söylerse diye acaba ne şekilde söylesem diye düşünüyorum.
“Burak! Çoğul gebelikmiş.. Düşünsene bi taşta 2 kuş !
Yok.
“Hayatım inanmayacaksın ama bi düzine çocuğumuz olacak”
Yoook.
“Burak, bundan sonra çok çok çalışacak ve evde artık hiç kafanı dinleyemeyecek ve gezemeyeceksin, GELİYOLAR BURAAAKK!
Evet. İçimden gelen buydu.
Ama ben nolur nolmaz şöyle dedim.
“hayatım bu telefondaki kadın matematik bilmiyo heralde saçma bi rakam okudu bi gidip görelim evrağı”
Hastaneye gittik ve amanın ne duyayım meğer 3300 müş ! Yani tek çocuk !Sadece biiirr … ohh beee..
Dolasıyla birden korkum yok oldu. Bu tam olarak Rabbin bana “o kadarda korkma neler var neler ” deme şekliydi.
Hamileyken bu umarsız ve çılgın halimle nasıl baş edeceğimi düşündüm durdum. Benle birlikte de gördüğüm kadarıyla etrafımdaki herkes düşünmüş ki “Ay Çağla şahane anne oldun şaşkınım” diyenler çok.. Bende içimden “elbette Anne zaten şahanedir?!” diye düşünüyordum. Geçenlerde neden onların böyle düşündüklerini düşünüyorken bende onlar gibi düşünmeye başladım.

Şu geçtiğimiz 5 ayda, ben Nefes’i büyütmüşüm ama daha çok o beni büyütmüş. Benliğimi bölüşmüş işte şimdi tamda olması gerektiği kadar ben olmuşum. Ruhum bi kaç pencereyi daha açmışta, ufku daha net görüyormuş gibi.. Beni büyüttüğün için teşekkür ederim kızım.. Ne tatil ne kıyafet ne sinema.. benim tatilimde sinemamda kollarıma giyindiğim kıyafetimde sensin..

Ama çokta büyütme e mi evladım :D
Sevgiler

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder