13 Ocak 2017 Cuma

anneysen bilmelisin ki...



Nefes dünyaya geldiğinde hastanedeki o sakinliğini görünce  "anaaam yapacak pek bişey yokmuş bee geldi bak uyuyo yazıkk, büyütmüşler bence bu bebek meselesini yauuu😏" diye düşünmüş, çok kolay bence yaa diye içimden söylemiştim.. Ancak eve geldikten sonra bir kaos başladı ki hala devam ediyor😞 Hele eğer herşeyi tam yapma arzusundaysanız ve çevrenizdekiler bişeyleri hatırlamıyorsa işler iyice zorlaşıyor ve survivor başlıyor..

İşte o anlarda hep ama hep şunu arzuladım "Biri tüm önemli şeyleri not almış olsaydı keşke, yada ana hatlarıyla hızlıca bilgi veren bir ansiklopedi olaydı nolurdu!" 
Eveett kabul annelik bir içgüdü ve doğa sana ne yapman gerektiğini söylüyor, ancak ne biz ilkçağdaki o doğal insanlar gibi yaşıyoruz, ne de modern çağda bebeklerimiz adına yararlı bişey kalmış olsun.. Bu yüzden öğrenecek çok şey var.. Bu yüzden annelik neredeyse mesleğe dönmek üzere.. Çünkü artık görüldüğü ve tecrübe edildiği üzre, bu kristal çağda çocuk büyütmek bir sanat ...

Şimdi "ana hatlarıyla bilinmesi gerekenleri" sizlere kendimce  sıralamadan önce evde bulunması gerekenleri yazıyorum:
 Ateş ölçer Braun kulaktan ölçeni tercih edebilirsiniz bu en önemli aletiniz olacak. 
Serum fizyolojik bulundurun çünkü içerden dışarıya çıktığı için alışma sürecinde burnu akacak yada tıkanacak.
Nursey Harves yada Bio Gaia gaz damlası bulundurun. Gaza iyi geliyor ama asla komple geçirmiyor zaten geçirseydi piyasada tek ilaç olurdu arkadaşlar.. Gaz ilaçları anne babalar üzülmesin diye bebekleri yatıştıran sakinleştiricilerdir unutmayın.. Ben çok az kullandım.
Modern kundak alın çünkü bebeğin güvende hissetmesi ve üşümemesi için sarmalanmaya ihtiyacı oluyor.
Lansinoh pompa bulundurun çünkü zaman zaman emmeyi reddediyorlar özellikle 4. aydaki atakta ..
Sebamed pişik önleyici ve Sudocrem pişik kremi en etkilileri.
Tırnaklarını kesmeyin tırnak makasının arkasıyla törpüleyin Allah muhafaza ben keserken kanattım 1 saat ağladım kesecekseniz uyudugunda güneş alan bi yere geçin orada kesin ..
Kulaklarının içini  Mustela yada La Posay yada bildiğiniz bir nemlendirici ile hafifçe silin çok bastırmayın.

Şimdi ana hatları ile bilmeniz gerekenler: 


1-Hastane çantasına 2 hastane çıkışı,1 ince 1 kalın battaniye, 2 gecelik,taç toka makyaj malzemesi, anne için çıkarken giyilecek kıyafet, hasta pedi yada normal ped, iç çamaşırı yeterli.. (ben neler götürdüm neler çadır gibi gezdik hastanede :) bebeğin bezini hastane veriyor, pişik kremi zaten o kadar minikken süremiyorsunuz,fazla kıyafet değiştiremiyor,sizde değiştiremiyorsunuz )

2- Eve geldikten sonra ilk 15 gün sarılık riski var. Bunun için bebeği genellikle güneş gören bir yerde tutun çünkü d vitamini güneş ışınlarında çok yoğun ve 2-3 saatte bir hiç vakit sektirmeden emzirin. 

3- İlk zamanlar 3 saatte bir emzirmeden mütevellit sizde bulunan vitaminlerle onun bağışıklık sistemi güçlendiği ve sizde azaldığı için kemik ağzılarını olabilir, d vitamini takviyesi alırsanız ve iyi beslenmeye çalışırsanız! kurtarabilirsiniz.

4-3 ay boyunca çok duygusal olacaksınız, "ben bundan sonra ağlayacağım demekki annelik böyleymiş" diye düşünüyordum. O duygusal manyamışlık geçiyor kalıcı sanıpta o fikre sarmayın :)

5-Etraftan kurmaya çalıştığınız düzeninize yardım edenlere deliliği bi kenara bırakıp fırsat verin..Sizi anlamayanlara kendinizi anlatmaya çalışmayın. Siz lohusasınız..

6- Bebeğinizi yıkarken odanını kapısını kapatın,her eşyası yanınızda olsun, müzik açın, çok rahat hissedin, onun annesi benim elbette başarabilirim diyin ve başlayın.. Kulaklarına ve burnuna dikkat edin. Su sıcak suyun hafif ılamış hali olsun, sıcaklığı dirseğinizle ölçün. Banyodan sonra mutlaka boyun aralarını ve boğumlarını kremleyin çünkü mantar riski oluşturabiliyor. Ayalarına zeytinyağı ile masaj yapın, gaz konusuna iyi gelecektir. Yazın her gün, kışın 2-3 günde bir sıcak bir odada yada duşta yıkayabilirsiniz.

7-Hergün aynı saatte yatırın/uyutun. Bunu yapabildiğiniz zaman müsaitliğinizi biliyor ve hayattan geri kalmıyorsunuz.

8- Bebeği gece yatak odasında ancak gündüz güneş gören yerde uyutun ki gece ve gündüzü ayırt etsin.

9- Bebek 3. ayda birden bire atak yaşayacak genelde aşı sonrasına denk geliyor huyu değişmedi korkmayın. (ve dönem dönem böyle huysuzlaşıp farklı davranacak)

10- Bebek doğdugu günden itibaren o anlamasa da siz onunla hep konuşun ve ona hep gülümseyin. İlk öğreneceği şey gözlerinizin içine bakarak iletişim kurmak ve gülmek olmalı..

11- Bebeğinize 6. aya kadar eğer emiyorsa su vermeyin. Anne sütünün %88 i sudur. Ve siz yine de su verirseniz, enfeksiyon kapabilir yada midesi su dolduğu için emmeyerek o günlük sütten alması gereken o gerekli vitaminleri almaz.

12- Ek gıda için doktorunuza danışınız ama ne olursa olsun alerji riskinden ötürü kabak havuç elma armut patates ilk sıralarda olsun..

13-Hophop ve yürüteç kullanmayın. 1 yaşa kadar gelişim devam ettiği için yanlış konumlanma oluyor. (ben hophop kullandım ve pişmanım)

14-Sabırlı olun Nefes alın kendiniz için bişeyler yapın.

15-Bebeğiniz kız ise toka takıyorsanız bi süre sonra saçı dinlendirin lokal kelliğe yol açıyor.

16- Her bebek yürümüyor her bebekte emeklemiyor. Sizin bebeğiniz size ve genlerine özel..

17-Onun başka bebeklerle iletişim kurması için ortam sağlayın.

18- Hastalandığındaki ateşi siz ateş ölçerden daha iyi anlarsınız özellikle ensesinin sıcaklığı ele veriyor öyle bir anda panik yapmayın, ateşini ölçün 37.5 sa hafif ateştir üstüyse doktora gitmeyi düşünebilirsiniz. Böyle bir durumda ince giydirin ateşin düştüğünü göreceksiniz. Düşmüyorsa, eklem yerlerine ıslak bez ile kompres yapın. Sirke ateşi arttırır, saf su olsun. Özellikle şah damarının olduğu alın bölgesine ılık sulu bezi koyun ki oradan gelen kan sıcak değil soğuk gelsin.

19- İyi bir doktor bulun ve hep onunla devam edin. Tecrübe edenlerle görüşün. İyi teşhis koyup koymadığını öğrenin. (9. aydayız henüz buldum )

20-Mutlu bir bebek istiyorsanız onu okuyun. Amaan bebek zaten demeyin onlar size herşeyi anlatıyorlar.

21- Soğuk havadan korkmayın ama kalabalık ortamlardan tırım tırım kaçın. Hemen kapıyorlar.

22- Dışarıya çıkarken kilotlu çorap yerine taytta iyi tutuyor aklınızda bulunsun.

23- İnsanoğlunun en hızlı gelişim süreci 0-3 yaş arasıdır. Çok kıyafet almayın hep giyemedikleri kalıyor. Ancak çok zıbınınız olsun.

24- Ayaklarını ve sırtını iyi tutun. Terletmeme gayeniz hep olsun.

25- Ana kucağını mutfakta iş yaparken 6. aya kadar onuda içine koyarak gerçekleştirebilirsiniz. 

26- Kendinizi bi kahve yapın ve herseyi unutup için.. :)

27- Stres yapmayın herşey düzelecek..

28- Aklıma gelmeyenleri sorun cevaplarım. 

Bunları ben tek başıma acı ceke ceke öğrendim. Bir gün Nefes bebek büyütürken soracak ve ona hatırlamadığımı söyleyip üzüleceğini yada belki o an  yanında olamayacağımı düşündüm. İlerde o da okusun sizde okuyun diye yazdım.. Annelik paylaşmaya değer...

Sevgiler




16 Aralık 2016 Cuma

Ek Gıda ile ilgi bilinmesi gerekenler

İlk hedef olan "6 aya kadar çok iyi emsinde" misyonunu tamamladıktan sonra "Ek gıda" konusunu hiç ciddiye almamışız değil mi anneler ? :))
 Eminim sizde aynı şeyi düşünüyorsunuz. Birde üzerine doktorların farklı yorumları, çevremizde gördüğümüz annelerin farklı yöntemleri, yok yoook en iyisi Blw derken kafamıza huni takacak hale geldik😁

Nefes 4,5 aylıkken ek gıdaya başladık.

4,5 aylıkken başladığım için gereken ihtiyaçları sütten karşıladığının rahatlığıyla az az vererek deneme şansınız 6. aya gelene kadar vaktiniz olduğu için iyi bir hazırlanma süreci oluyor.

  3 doktor görüşü aldım. Biri muhallebiyle başla kilosu az dedi, biri meyvelerin sularını içir dedi,biri de "6. aya kadar beklemelisin" dedi. O gün bütün gün halıyı izlediğimi hatırlıyorum. 

Yani yapacak bişey yok kalbinin sesini dinleyeceksin Çağla dedim. Anneye mutlaka Allah bebeği için doğru olanı hissetme duygusunu da vermiştir yoksa asırlar boyu insanoğlu hayatta kalır mıydı diye düşündüm. ve kendime sordum "Şuan modern çağda olmasaydın ve doğada evladınla tek kalsaydın ne yapardın? 

Tıkandığınız zaman kendinize sorun ve doğruyu hissedin işe yarayacak.

Kendime bu soruyu sorunca, meyve ve sebzelerin suyunu çıkarmaya  yada ezip bebeğime tattırıp alıştırmaya çalışırdım dedim ve en alerjisi sicili temiz yiyecekleri tattırmaya kararı aldım. Nefesin alerjik olacağını bildiğim için (çünkü i am allergetic) 3 GÜN KURALI' nı hayatımın anayasası haline getirdim.
Tattırdığım ilk gün 1 çay kaşığı, 2. gün 2 çay kaşığı ve 3. gün 3 çay kaşığı olarak verdim çünkü neyin ne kadar reaksiyon vereceğini bilemeyiz.
Öncelikle güvenli bir düdüklü tencere aldım. Birde buhar makinesi edindim. Düdüklü galip geldi :) Buhar makinesi havucu 50 dakikada eritiyor. O da ayrı bir stres yaşattı bana sağolsun😂 5.5 aya kadar mixer ile pürüzsüzleştirdim sonra tel süzgeçe geçtim. 
Yani, tüm verdiklerim püre ve pürüzsüzdü.

Önemli Not: Ek gıda başladığı an su vermeye başlamayı unutmayın. Çünkü unutursanız bezinde pembe kan gibi bir sıvı görebilirsiniz ve bu böbreklerin size verdiği susuzluk uyarısıdır. Tıpta kristallenme diye adlandırılır.
Önemli Not 2: Mixer kullanmış olmama tepki veren doktorda oldu, yoo sorun değil diyende. Yeniden başlasam 6. aya kadar mixer yaparım 6. aya girdiğim gün tel süzgeçten geçirirdim.

Şimdi sırasıyla neler verdim bir hatırlayalım🌿🌿


İLK GÜN: 1 çk havuç
2. GÜN: 2 çk havuç
3. GÜN: 3 çk havuç
4. GÜN: 1 çk kabak(yeni deneme olduğu için 1 çk) 
5. GÜN:2 çk kabak
6. GÜN:3 çk kabak
7. GÜN:1 çk patates
8.GÜN: 2 çk patates
9. GÜN: 3 çk patates
10. GÜN: 1 çk avokado (anne sütüne en yakın yiyecek olarak kabul ediliyor ancak yinede içinde c vitamini var ve tropikal meyve grubu.siz doktorunuza danışınız ben annelik hormonuyla verdim gitti😂 )
11. GÜN: 2 çk avokado
12. GÜN: 3 çk avokado
13. GÜN: 2 tatlı kaşığı havuç kabak patates (nasıl olsa alerji olmadı 1 çk elma püresi)
14. GÜN:2. tatlı kaşığı havuç kabak patates ve öğlen 2 çk elma püresi
15. GÜN: 2 tatlı kaşığı havuç kabak patates ve öğlen 3 çk elma püresi
16. GÜN:3 tatlı kaşığı havuç kabak patates ve öğlen  1 çk şeftali (yaz meyvesi diye verdim ama ALERJİ oldu sırtı ve poposu baya kızardı derhal kestim)
17. GÜN: 4 tatlı kaşığı kabak havuç patates ve öğlen 1 çk armut
18. GÜN: 4 tatlı kaşığı kabak havuç ve armut alerjen olmadığı için 3 çk armuta çıkardım, tabi gün be gün çocuğu gözlemleyince böyle kararlar verebiliyorsunuz)
19. GÜN:1 çk balkabağı ve öğlen elma armut 4 tatlı kaşığı
20 GÜN: 2 çk balkabağı ve elma armut 4 tatlı kaşığı
21. GÜN:3 çk balkabağı ve elma armut 4 tatlı kaşığı
22. GÜN: kabak havuç patates balkabağı 4 tatlı kaşığı ve 1 çk yoğurt (inek sütü alerjisinden korktuğum için sona sakladım ve kendim mayaladım elbette)
23. GÜN: kabak havuç patates balkabağı 4 tk  isterseniz 1 tk irmik artık ekleyebilirsiniz ve 2 çk yoğurt
24. GÜN: kabak havuç patates balkabağı 4 tk ve 3 çk yoğurt
25. GÜN: kabak havuç patates balkabağı 4 tk ve 3 tk elma armut avokadolu 
26. GÜN:kabak havuç patates balkabağı 5 tk ve 2 çk kayısı püresi (gün kurusu kayısısı olacak, Nefesin ek gıdadan kabız olmasından ötürü de iyi oldu)
27. GÜN: 2 çk ıspanak ve 5 tk elma armut püresi
28. GÜN: 4 çk ıspanak ve 5 tk avokado püresi
29. GÜN:4 tk ıspanak ve 5 tk avokadolu yoğurt
30. GÜN: kabak havuç patates balkabağı ıspanak  6 tk ve 4 tk yoğurt

Evet 1 ayı tamamladık ve sonra sabah kahvaltısı başladı.
Sabah kahvaltısını doktorumun denemeden verebilirsin artık demesiyle kuralı bozarak verdim ancak yumurta alerji yaptı. Siz siz olun kendi bildiğinizden şaşmayın..

 Yumurtanın önce 8/1 ni sonra 4 günde bir 8/2 sonraki 4 günden sonra 8/3 şeklinde çoğalttım. Yani şöyle diyim aslında çok matematiğe gerek yok az az başlayıp kafanıza göre arttırın böyle hesaplara takılmayın çünkü çook işiniz olacak zaman kaybından başka bişey değil. Ben ettim siz etmeyin 😂

6. ayın ilk günü kahvaltıya başladık.
1 çk pekmez,1 hipp bebek bisküit, 1 çk tuzsuz tam pastorize peynir, yumurtanın 8/1 i ile başladık. Bunlarıda bebeğinize göre arttırabilirsiniz. Ancak pekmez 1 tatlı kaşığını geçemez bilginize.. (pekmez üzüm olacak bu arada )
akşamlarıda pirinç unu muhallebisi-5 tahıllı hipp yada elmalı yulaf tercih ediyoruz. Anne sütü hala bizim için çok önemli ara öğünlerimiz hala anne sütü..

Şuan Nefes 8 ay 14 günlük. 
Yukarda kaldığım yerden 3 gün kuralıyla devam ettim ancak artık istediği kadar yemesine izin verdim.(Karnabahar semizotu kuzu eti pirinç irmik tarhana sarımsak soğan kereviz pancar dana kıyma(alerji yaptı) muz brokoli denediklerim arasında)

Bu arada bu kadar kontrollu olmak mı mantıklı yoksa eskiler gibi salıvermek mi derseniz, bağırsağın yani sindirim sisteminin 4-5-6. aylarda hala gelişimini tamamlamamış olan bir organ olduğunu belirtmek isterim. Öncesinde bağırsaklar gelişmemiş olduğu için fazla vermek tahribat yaratabiliyo ki dikkat etmeme rağmen kabızdan çektik 1 ay boyunca fitil kullandık. Keşke fitilde kullanmasaymışız kereviz kabıza bire bir aklınızda olsun.Bu yüzden acele etmeyin rahat olun, tüm besinlerden tadacak. Dünya nimetleri onun için hazır sadece biraz zamana ihtiyaçları var ve unutmayın kesinlikle tuz domates bal ve şeker 1 yaşa kadar yasak. 

Allah kolaylık versin
Sabır versin
Bebikoların yedikleri şifa olsun..
Sevgiler 💓






29 Eylül 2016 Perşembe

Sonuçta ben hamileyim..



Giyecek şey bulamadım!
Hamile olduğumu duyar duymaz hemen bebek kıyafetleri bakmaya başladım. Bilseydim hamile kıyafetleri bakardım, bildiğin kıyafetsiz kaldım ! Önce likralı pantolonlarımı giydim, karnım büyüdükçe önü kapanmamaya başladı, bende düğmesizleri tercih ettim. Hele elbise hak getire zaten evdekiler zinhar olmuyordu bir tek adam akıllı modelleri internette "asos maternity dress" diye bir sitede bulabildim. Ama günlük kıyafet içim dımdızlak kalmıştım. Önünden bebek çıkan tişörtleri oldukça demode buluyor, "yok mu benim gibi hamileler toplanıp markalara grev yapalım" dememek için kendimi zor tutuyordum. Allahtan Lcw ve Defacto hamilelerinde bu evrende yaşadığını unutmamış bol bol lastikli bel pantolon üretmişlerdi. :) Sevgiler hem fakirin hem hamilenin dostu olan LCW ..


Sonuçta ben hamileyim ...


Daimi olarak 65-70 kilo olan bir kızdım, hatta bu 60 olduğum an zarganagillerden oluyordum. Bu yüzden "ben fazla kilo almam" diyerek hem okulda yiyordum hem eve gelince hemde Burak gelince. Yani kısacası her gelme de bişiler yiyordum:)Nihayetinde ben hamileydim, bundan daha çok her kapıyı açan bi cümlede görmedim. Mesela " "Hayatım ya kazandibi geldi aklıma birden ya" yada "hayatım iş yapamıcam" hepsinin sonuna napıyım sonuçta ben hamileyim" oluyor. Kullanın bak her çaresiz boşluğu dolduruyor:)

Artık Önce anne Sonra Kadınım..

32. haftaya kadar "ayy valla bak hiç belli olmuyo" diyen kişilere güvenerek birde akşamları mutlaka yediğim tatlılar eklendi. 35. haftada birden bir ağırlık yaşadım, doktora gittiğimde Düzgün Bey "yani biraz abartıyosun galiba, çok yeme.." dedi ama bi yandan da "bebek doğsa doğsa 3 kilo doğar" diyordu... Zaten adamın her dediği çıkıyor, 3 kişinin doğumuna şahitlik ettim, 13. haftada cinsiyet söyler, son hafta bebeğin kime benzediğini o kadar diyim .. Neyse ben o annelik dürtüsünün kanıma pompaladığı hormonlar sayesinde "hayır ne 3 kilosu doktor bilemez ben anayım" diyerek dinlemedim ve fiilen yedim.
Farkettim ki şaka maka kadınlık libidom bitmiş, annelik başlamış. İçimden "Daha 3 haftam var,daha çok yemeliyim" diye diye 94 kiloya ulaştım. Ve ameliyata girerken ben gördüğünüz gibi 9. olarak yeni bir gezegenim. 

Düzgün bey " ben sana demiştim gibi gülmemiş mi ?


Nur topu gibi selülitlerim oldu..
Şimdi diyeceksiniz ki "ee peki değdi mi gezegen olmaya?" Malesef değmedi çünkü Nefes Düzgün bey'in dediği gibi 2.950 doğdu. Yani üzerinize afiyet ben bilhassa kendime yemişim. Bunun sonucunda nur topları gibi selülitlerim oldu .


Doğumdan sonra hayata tutunmaya çalışan eve gelince 2.700 e düşen bir can ile uğraştığın için pek tabiki kendini görmüyorsun,ama arada bir aynanın önünden geçerken "ne geçti ordan?" dediğim oldu. Yani artık sadece yavrusu kopmuş bir gezegendim. Kilonun önemli olmadığını düşünüp yoğun akışa kendimi bıraktım. Bu süreçte süt yapması için günde 10 bardak su içtiğim oldu. Eğer bigün haber alamazsanız sudan zehirlenmiştir dersiniz. Su hayat gerçekten, o kararan cildim akladı, selülitlerim yok oldu, saçlarım parladı, bağırsak sorunlarım bitti, dinçleştim. Bence işin sırrı  ucuz ve kolay erişebilir su.. Bununla birlikte Nefesi ayağımda sallamak yerinde, dolaşarak ve kolumla kaldırıp indirerek uyuttum, buda sıkılaşmama sebep oldu. Nefesin yemesi gerekenleri okurken farkettim ki sebzelerde müthiş vitaminler var, buhar makinasında sebze yapıp bende kızıma eşlik etmeye başladım. Çünkü gelecekte "ben hamburger yerken sen pırasa yiyeceksin Nefescim" diyemeyecektim. Bunun dışında dışarıya bebek arabasıyla sık sık çıkıp yürüdüm.

Emzirmek diyorum nokta koyuyorum.
Sonuç olarak yine bir şehir efsanesi olan "Normal doğumda tüm kilolar gidiyormuş kız !" inancının ne kadarda zattirik bir iddia olduğunu anlamış olduk çünkü sezeryan yapan biri olarak bende şuan eski kilomdayım..
 En önemlisi emzirdim. Emzirmek 2 saat spor yapmak ile eşit kalori yaktırıyor. Yani hem emzirdiğimi hemde evde dolaştığımızı düşünürseniz 6 ayda 15 kilonun gitmesi normal diyebiliriz. İlk 10 kiloyu içeren uterus, plesenta ve genişleyen kan hacmi kilosunu doğumdan sonra zaten veriyorsunuz.

Aha buda fit Çağla.. :))


Şimdilik anlatacaklarım bu kadar, umarım sizlerde gönlünüzdeki ideal olan kiloya ulaşırsınız..ups Nefes uyandı. :)
Sevgileeer

19 Eylül 2016 Pazartesi

Ek gıdaya ek bilgiler


6 ay değil 2 yıl anne sütünü desteklemek adına azalan sütümün salgılanmasıve yağlanması için günde 1 kez mama verdim.

Takip edenler bilir; Nefesi, tüm sütü fazlalaştırma metotlarını kullanarak
5. Aya kadar tüm yaz terleye terleye emzirerek anne sütü verdim yani hatta
o "aldı" desek bence daha doğru olur çünkü 5. Ayın ortasında algı
açılmasıyla "ne memesi be büyüdüm ben zinhar içmem" edasıyla memeyi
reddetmeye başladı ve kilo kaybetti. Bu kez ayakta yürüyerek emzirmeye
başladım sonra bunuda kabul etmeyerek beni dımdızlak "6 ay anne sütüüğ
şarrtt" mottomla ortada bıraktı. Düşündüm araştırdım zaten 5 ay anne sütü
vermiş bir anne olarak, bağırsak florasının yeterince geliştiğinin yani
örneğin 
bağırsağa yerleşen ve zararlı bakterileri uzaklaştıran yararlı laktik asit
kültürlerinin gelişimine, gerekli destek verdiğim sürecin sonuna geldiğimin
bilincine vardım. Bu sebeple sık emip yağlanamayan sütümle kilo kaybeden
Nefes'ime, daha fazla ANNE SÜTÜ! baskısı yapmadan Golden Goat formül mamada
vermeye çalıştım ki; azalan sütüm o beslenirken dolsun ve sütüm yağlansın.
Bu esnada "Aptamil Muhallebi" veren İtalyan doktorumu da dinlememiş
bulundum. Bana göre bu bebeğimin sindirim sistemini birden bire zorlardı.
Birde sütümü artık sagmaya başladım çünkü etrafı doyasıya izlemek istediği
için hala bilinci kapanmadan emmiyor sıpacan. Yani sonuç olarak günde 1
kere Golden Goat kalan 4 öğünde de anne sütü sağıyorum. Buna Nefes ve
ihtiyaçları karar veriyor. Kendi ihtiyacını en iyi o bilir değil mi? Biz
sadece uygun olanı önüne koyuyoruz ama tercih edip etmemek onun hakkı diye
düşünüyorum. Emmek istemiyorsa ağlatıp tercihine saygı duymamış olmak bana
göre değil :)

İnek sütü bebek için ağır!



Bu sırada yoğurt mayalama denemelerine başladım ve bu süreçte inek
sütünden mayalanan yogurdun keçi sütü kadar saglıklı olmadığını farkettim.Çok
kısaca  söylemek  istersek inek  sütünün  besin değeri  bebek  için
yetersiz,  bazı  açılardan  da  bebeği yoracak  kadar fazladır. Bunları
biraz  açarsak İnek sütünün yüksek protein ve sodyum-potasyum-klor gibi
mineral içeriği, bebeğin henüz olgunlaşmamış böbreklerine aşırı yük
bindirir. Bu yüzden mayalama işleminde keçi sütü kullanıyorum.

 Ayrıca tabloyu incelerseniz, kolesterol açısından anne sütüne en yakın ve C
vitamini açısından da anne sütüne eşit süt yine keçi sütü. Tüm bunlara ek
olarak keçi sütü, sodyum ve kalsiyum bakımından anne sütüne oranla oldukça
zengin. Kısacası bebeğini kendi sütüyle besleyemeyen ve doğal bir ikame
arayan anneler, bebeklerine keçi sütü vermeleri durumunda hem onları yeteri
kadar besleyebilir hem de bebek gelişiminde çok önemli olan sodyum ve
kalsiyum ihtiyaçlarını da giderbilir. Sindirim rahatsızlığı, ülser gibi
hastalıkları olanlar için de keçi sütü birebir..

Blw'nin besin sıralamasını takip edin!

Gelelim besinlere; bebeğin bağırsağını yormayan ve alerji sicili temiz bir
kaç sebze ile başlayacağım.(havuç-tatlı patates-bal kabağı-brokoli gibi)
Alerji tatbikatı içinde her besini 3 gün vereceğim. Bunun sebebi de bir
alerji varsa 72 saate kendini vucutta gösterecek olması.

Arkasından yine alerji sicili temiz olan avokado-elma-armut- gibi meyveleri
vereceğim.



Aramızda kaşık tutmayı öğrenemeyen yok değil mi?


Aslında blw grubunun benimsediği "izin verirsen kendisi yiyebilir" mottolu
düşüncesi insanı bebeği kendi kendine yerken hayal edince bir hoş etmiyor
değil. Ancak ben yine de 6. Ay için emniyetli bulmuyorum. Belki 7. Ayda
başlayabiliriz. "Nasıl başlarsa öyle gider" denir ama bence 6 aylık bir
bebeğin hafızası bu alışkanlığı biyolojik saatle gelen uyku alışkanlığı
gibi hemen benimsemiyor. Bu yüzden 7.8. ayda uygun.

Benim için , annenin kendini hazır hissetmesi, tereddütlerinin olmaması çok
önemli. Nihayetinde mutlu anne mutlu bebektir. Öğürme refleksi önde olduğu
için öğürdüğünde diğer uygulayan anneler gibi rahat olamayacaksam, varsın
ben hazır hissedince öğrensin, sonuç olarak aramızda yemeyi öğrenemeyen yok
değil mi? Ayrıca patatesi havucu brokoliyi ilerde eliyle değilde kaşıkla
yiyecek. Keşfedilmesi gerekenlerin meyveyi elimizle yediğimiz için
"meyveler"grubu olduğuna inanıyorum. Keşif ve becerilerle ilgili ilerde
dikiş nakış öğretmeyi planlıyorum mesela. Ama yinede blw yi herseyiyle
uygulayan annelere, bebekleri için bu kadar ugraştıkları için saygılarımı
sunuyor ve sevgilerimi gönderiyorum.



Avent mama yapıcı tercih edeceğim!

Anneler bu süreçte 1 sene boyunca buhar yöntemini kullanmak durumunda
kalıyor. Bu sebeple ya ocak suda kaynatıyorsunuz, ki eger su fazlaysa tüm
vitamin suda kalıyor, yada tencereye su koyup(su içme suyu olacak) üstüne
tel süzgeç koyup tencere kapagını kapatıp onun içinde besininizi
buharlaştırıyorsunuz. Ben bence elimi çok yakarım o uykusuzlukla :)) bu
yüzden en hızlı ve pratik buharlaşma blenderı aynı haznede barındıran avent
mama yapıcı tercih edeceğim. Siz benim gibi olmuyorsanız tel süzgeç şahane
bi çözüm olacaktır.. İnşallah şifa olur yavrularımıza..

Sevgiler

Nefesin annikosundan🎈

14 Eylül 2016 Çarşamba

Ataklı değil Atarlı Bebek!


Büyükler bizden bahsederken "şimdikiler bilmez" diye bi giriş yaparlar ya hani, şimdi anlatacağım şey için "geçmiştekiler bilmez" diye bir giriş yapmam gerekiyor,çünkü gerçekten bilmiyorlar :)
Bebekler huzursuzlanınca "huy değiştirdi" gibi bir şehir efsanesi var, halbuki onun öyle "kıskançlık,pasaklılık" gibi huyları henüz oluşmadı. Peki ne oluyo bu evlat tatlılarına da hayat bu kadar zorlaşıyor? 

Büyüme atakları..


Büyüme atakları ; yani bebeğin sonunda temel bir davranış yada beceri elde ettiği ancak yaşarken çoğunlukla anneyi deli ettiği o şimşekli günler.

Peki neler yaşanıyor bu çılgın günlerde, hemen anlatalım.
Nefes 3 aylıkken "Bu çocuğa bişeyler oluyor" diyip yabancı bir siteden nörolojik gelişimleri okurken atak konusunu gördüm. Ataklı bebeklerin daha çok kucak istemesinden,mızmızlanmasından,emmemesinden,sürekli mutsuz olmasından,ve uyumamasından bahsediyordu. Aha dedim bizim balkabağı büyümüşte ataklar yaşıyomuş.Hatta büyümeye çalışıyormuş desek daha doğru olacak :(
Aklımdaki soru bu hallerin sonunda geçip geçmeyeceğiydi.Geçmezse "huyu değişti" diyen büyüklerimiz haklı çıkacaktı. Neyseki en fazla 10 gün anneyi yerlerde süründürüyor ve sonra bebek eski haline bir beceri ile dönüyor, şükrettik. 
Bazı bebekler bu dönemi uyumayla geçirirken bazıları Nefes gibi fazla farkında olurmuş ve "bişeyler oluyo len bana,yuvarlanabiliyorum bu nasıl oldu ki şimdi?" diyerek ağlayabiliyormuş. 
Bu arada bir dip not; şuanda da atak haftasındayız, iyiki kamerada konuşma zorunluluğu falan yok, çirkinlik ve bakımsızlıktan hapis cezası alabilirim çünkü şuan:)
 Her neyse, bizim kıza güvenerek dün gece arkadaşlarla dışarı çıktık.İnşallah uyanmaz diye dualar ediyoruz tabi.Bazen gözünü açar gibi oluyor,Burak'la ikimiz "hayır sana bakmadım" der gibi, aynı anda başka yerlere bakıyoruz.Bebeğiyle göz göze gelmekten korkan bir anne baba düşünün :))
Gözü uzun süre açık kaldıysa ben "tişşş tiişşşş-nanaaaa-bak bir masal kızı varmış ormandaaa" şekliyle tüm bildiklerimi mixleyip çocuğun zaten %25 gelişen aklını biraz daha karıştırıyorum. Ancak güncellenen bir ata sözü var artık "Su uyur Nefes uyumaz"

Gözler bi 15 dakika sonra artık full açık, bu gerçeği kabul etmeliyiz uyanıyor ve az sonra survivor "rahatça oturma ödüllü oyun" başlıyor.
 Yaşamayan der ki "ulan çocuk uyandı be, siz nasıl insansınız!" heheeeeey gidinde o geceyi bi Manzara Cafe'ye sorun.. 

Neyse balkabağı etraftaki ilgiyi aldı, bekledi, cilveleşti, "ay ne tatlı çocuk" söylemini de duydu.tamam dedi yeter, şimdi madalyonu çevirelim sevgili büyükler,Atak time başlasın ! sonsuz kucak isteği, kucaktayken de sonsuz uyuma isteği, uyuturken de sonsuz uyumaktan vazgeçiş. 
Yani kısaca anneyi delirtme sanatı nedir'in cevabı olan davranışlar.

Bir anne neden bu kadar üzülür biliyor musunuz, o konuşamayan yavrusunun derdine derman olamayıp misyonunu yerine getiremediğini hissettiği için..
He cafe'de de her insan gibi oturmak ister çünkü bilir ki ona mutluluk lazım.O mutlulukla bebeğini de güldürebilen eğlendirebilen hayatı seven bir anne olabilir ancak.
Her anne bir insandır nihayetinde değil mi ?

'Eşimle doğaçlama nöbetçi olarak görev belirledik. Ben kalkıp gezdiriyorum ben tükenip kollarımda bebekle bitkin bakışlarla gelince o gezdiriyor, derken ikimizde aynı anda masada olamıyoruz tabi, o yüzden arkadaşların kafada ambele oldu tabi,ne mevzu konuştuğumuzu bi ara yakalamaya çalıştım :)

 En son bi gelin odası bulduk, ve evet gelinden daha çok kullandım o odayı. Bi ara alıştım iyice gir çık'a, içeri bi çalışan girmiş yatmış,şak içeri girdim sonra kendime dedim "burası senin evin salonu değil sakin şampiyon" geri çıktım. 
Tamam dedim tek yöntem var, alabildiğine yürüyeceğim.Nefes volume'u yükseltti. Konuşabilse "eve gidelim" diye ağlayarak eminim.
Öncelikli olarak o dışarıya alışsın diye çıkıyoruz zaten. Asla dönüş yok. Evet tempo başlayalım .. Arkadan spor şarkım çalıyor tabi. Eye of the tigerrrr... başladım voltaya. Başka çarem yok öyle bi kafaya girmek zorundayım. Böyle böyle verdim ben 15 kilo,aferin yürümek iyi bişey bence diye diye yürüyorum..Çok hızlı adımlarla otoparkta gidip geliyorum. Çokta ciddiyim tabi, görev büyük.
Şöyle bi oturup kahve içen insanların gözünden bir an dönüpte  kendime bi baktımda uuuu dedim delirmişmiyim acaba, kendime sabır diledim,zaten fazla da o taraflara bakamadımtahmin edersiniz :))
Neyse saat 00:00 sularında yoğun çabalarım dahilinde uyumuş bulundu.Parti yapsam yeridir de yapmiyim uyanırr :)
Az öncede 2. günü atlattık uyudu şükür. Ama gel gör bana sor.. Yada boşver yahu hiç gelip görme. :)

Sevgiler
14.09.2016 
uyandın bu arada kızım başa saralım :)

2 Eylül 2016 Cuma

Kim kimi büyüttü ben anlamadım ...



Tek çocuk olarak benliği yüksek yetiştilmiş bir kızdım ve büyüdüğümde de tek sorumluluğum çalışmak oldu. (onuda bi zahmet yapmalıydım tabi :)

Düşünüyorum da her istediğim yapılmış aslında. Hani norm olarak mahalleyi baz alırız ya,arkadaşlarımın bir bebeği varken ben mahallede bi çuval bebeği bi oraya bi buraya taşır yerlere dökerdim. (sonra çalındı,eee taşırsan ortalarda) 
Sonra evlendim, artık değişirim dedim.  Kendimden mutlaka vazgeçerim.  Aslında biraz geçtim de çok değil (şair burada eşine “kızma hayatım elbette değiştim” diyor )
Neyse, bir bebek aşkı vardı ama “nasıl olacak bu işler, hep ona kıyafet almak gerekecek,hep onla ilgilenmek gerekecek, artık sinemaya gitmeyecek miyiz, peki Zara’da ben kabindeyken bebeği nereye koyacağım, tatile gittiğimizde anneme mi bırakcaz?” diye düşünmekten 3 sene ertelemiş olduk eşimle.
Hele onun sorularını buraya yazmıyorum hiç, bigün planları yaş yaş anlatırken 40 yaşın müsait olduğunu söyledi ve bu konu 2 sene daha kapandı :)
Sonra bir aydınlanma yaşadık ve nedense istemeye başladık. Birimizden biri cayar diye de pek dillendirmedik. (yani ben öyle yaptım hayatım :D)

Sonra baktım bişeyler ters gidiyor test aldım ve anam ! 2 çizgide kırmızı.. ikiside mi kırmızı olacaktı, acaba yanlış mı, ben mi yanlış anladım paniğiyle eşimi aradım , a-aaa dedi ki “yanlıştır o yeaa!” hayda dedim ki ben beta testine gidiyorum.
Gittim hastaneye,gidene kadar yukarda o sorduğum sorular kafamda münazara yapıyor.  Bende sadece dinliyorum. Dedim dur bakalım Beta kaç.. Eve gittim sonuçlar için aradım. Beklediğim değer; 20 ile 7300 arası iken telefondaki ses “30.300” dedi. Dedim heralde okuyamadı, “nasıl yani bir daha söylermisiniz” dedim. “30.300” dedi. Dedim “nasıl olur 4 haftadan önce olamaz bu bebek”. “O halde çoğul gebeliktir”dedi.
Hayatımda bu kadar tepkisiz kaldığımı hatırlamıyorum. Beynimdeki münazara sona erdi. Katılımcılar ayağa kalkıp evlerine gittiler. Ben hala sahneye bakıyorum. Sahne bomboş ama arkadan gürültüler geliyor.  İNGAAAA X3 Yavaştan beynim ayıldı dedim ki belki 3üz değil ikizdir üzülme..  A-aaa kendimi nasıl sakinleştirmişim yazııkk :)
Bu esnada Burak’ı hala arayamıyorum tabi, bianda Yay burcunun verdiği güce dayanarak ya ona göre samimi bana göre ağlak bi cümle söylerse diye acaba ne şekilde söylesem diye düşünüyorum.
“Burak! Çoğul gebelikmiş.. Düşünsene bi taşta 2 kuş !
Yok.
“Hayatım inanmayacaksın ama bi düzine çocuğumuz olacak”
Yoook.
“Burak, bundan sonra çok çok çalışacak ve evde artık hiç kafanı dinleyemeyecek ve gezemeyeceksin, GELİYOLAR BURAAAKK!
Evet. İçimden gelen buydu.
Ama ben nolur nolmaz şöyle dedim.
“hayatım bu telefondaki kadın matematik bilmiyo heralde saçma bi rakam okudu bi gidip görelim evrağı”
Hastaneye gittik ve amanın ne duyayım meğer 3300 müş ! Yani tek çocuk !Sadece biiirr … ohh beee..
Dolasıyla birden korkum yok oldu. Bu tam olarak Rabbin bana “o kadarda korkma neler var neler ” deme şekliydi.
Hamileyken bu umarsız ve çılgın halimle nasıl baş edeceğimi düşündüm durdum. Benle birlikte de gördüğüm kadarıyla etrafımdaki herkes düşünmüş ki “Ay Çağla şahane anne oldun şaşkınım” diyenler çok.. Bende içimden “elbette Anne zaten şahanedir?!” diye düşünüyordum. Geçenlerde neden onların böyle düşündüklerini düşünüyorken bende onlar gibi düşünmeye başladım.

Şu geçtiğimiz 5 ayda, ben Nefes’i büyütmüşüm ama daha çok o beni büyütmüş. Benliğimi bölüşmüş işte şimdi tamda olması gerektiği kadar ben olmuşum. Ruhum bi kaç pencereyi daha açmışta, ufku daha net görüyormuş gibi.. Beni büyüttüğün için teşekkür ederim kızım.. Ne tatil ne kıyafet ne sinema.. benim tatilimde sinemamda kollarıma giyindiğim kıyafetimde sensin..

Ama çokta büyütme e mi evladım :D
Sevgiler